Her gün aynanın karşısına geçip uzun zaman harcıyorsanız, ne giyeceğinize bir tülü karar veremiyorsanız, dolabınız tıklım tıkış olduğu halde sürekli giyecek hiçbir şeyiniz olmadığından yakınıyorsanız ve severek aldığınız onca kıyafeti artık üstünüze yakıştıramıyorsanız yeni bir gardırop oluşturmanın vakti gelmiş de geçiyor bile. Yeni gardırop sizi korkutmasın. Hepsini atıp, yerine yenilerini almaktan bahsetmiyoruz. Buna bir nevi bahar temizliği diyebiliriz. Bende yılda 2 defa bu temizliği yaparım ve bu sayede kıyafet seçiminde geçirdiğim süre diş fırçalama süremle aynı diyebilirim.
Öncelikle yapmanız gereken şeyleri sıralamakla başlayalım;
Eğer çok düzenli bir gardırobunuz yoksa, her şey birbirine girmişse zaten işiniz çok zor. Neyin nerde olduğunu bulmaktansa elinize geleni dener ve beğenmezsiniz. Bunun için öncelikle gardırobunuzu düzenleyin. Eğer yeteri kadar çekmeceniz yoksa, çok uygun fiyatlara satılan kutulardan edinebilirsiniz. Bu kutular o kadar çok işinize yarayacak ki siz bile şaşıracaksınız.
İç çamaşırlarınız için iki kutu almanızı öneriyorum. Külotlar bir kutuda, sütyenler diğer kutuda.
Aynı şekilde çoraplarınız içinde iki kutu gerekiyor. Birinde külotlu çoraplarınız, diğerinde ise normal kısa çoraplarınız.
Ve şal, fular, atkı, eldiven gibi giyim aksesuarlarınız için, miktarına göre bir veya birkaç kutu.
Bu kutuları gardrobunuzun en altında bulunan boş alana yerleştirebilirsiniz. Hem hoş bir görüntü hem de sizin için büyük kolaylık sağlayacaktır.
Bu ayıklama işleminden sonra gelelim asıl yapmanız gereken işlere. Öncelikle gardırobunuzu mümkünse tamamen boşaltın. Eminim sizin de en az birkaç sezondur hiç elinize almadığınız kıyafetleriniz vardır. Ne kadar güzel olduğunu, daha sonra giyebileceğinizi de düşünseniz de bu kıyafetlerin artık miadının sona erdiğini kabul edin. Ve yenilik durumuna göre ihtiyacı olan birilerine verin. Uzun zamandır böyle bir işlem yapmadıysanız zaten sadece bu ilk işlemle dolabınızda fazladan baya bir yer açılacak demektir.
İkinci olarak belki biraz zor gelecek ama çok nadiren giydiğiniz kıyafetleri ayırın ve dolabınızın dışında başka bir alana koyun. Bu kıyafetleri uzun bir süre görmemeye hazır olun. İhtiyacınız olduğunda zaten diğer odada ya da dolapta olduğunu biliyorsunuz. Ama artık gardırabonuzda olmayacaklar.
Artık geriye kalan kıyafetleriniz dolabınıza rahat rahat sığacaktır. En çok giydikleriniz için ayrı bir bölüm oluşturun. Her an elinizin altında olmaya devam etsinler. Diğer kıyafetlerinizi de kategorilendirerek yerleştirmekte fayda var. Artık arkalarda kalan, göremediğiniz, unuttuğunuz kıyafetleriniz yok. Dolabınızın kapağını açtığınız anda her şeyi tek tek görebileceksiniz ve seçim yapmanız çok daha kolay olacak.
Önünüzdeki 3 ayı bu şekilde geçirmeye çalışın. Bu süre içerisinde nelere ihtiyacınız olduğunu daha iyi anlamış olursunuz. Kombin yaparken en sık neye ihtiyaç duyuyorsunuz, dolabınızdaki eksikler nelerdir bu üç aylık süre içerisinde netleşir. Ona göre bir liste çıkarıp alışverişe çıkabilirsiniz.
Bu şekilde yaptığınız alışveriş inanın o güne kadar yaptığınız en verimli alışveriş olacaktır. Çünkü artık siz ihtiyaçlarını bilen bir insansınız.
Bu adımlardan sonra daha önce başka bir dolaba kaldırdığınız kıyafetlerinizi de tekrar gözden geçirin. Daha önce kıyamadığınız kıyafetleri artık kullanıp kullanmayacağınızı anlamış olursunuz. ‘Çok bazen azdır.’ sözü tam da bu durumu anlatıyor bence. Çok olan değil, ihtiyacımız olan önemlidir.
Bu uygulamayı yaptığınız taktirde ayna karşısında geçen sürenin de alışverişte harcadığınız sürenin de ne kadar azaldığına siz de şahit olacaksınız. Şimdiden herkese kolay gelsin!
0 yorum:
Yorum Gönder